Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22759 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9654 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Salihli İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 16/02/2010NUMARASI: 2009/361-2010/73Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK. nun 170/4. maddesi gereğince itirazın kabulüne karar verilmesi halinde senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır.Somut olayda, takip alacaklısı bonoda lehtar sıfatını taşımakta olup, lehtar, bonodaki imzanın keşideci borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzaların borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklı, imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir. Takibin yargılama aşamasında durdurulmasına karar verilmiş olması alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesine engel değildir. Açıklanan nedenlerle mahkemece, alacaklının takip konusu asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu yöndeki istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.