Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22751 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 8782 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Ankara 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 29/12/2009NUMARASI: 2007/1297-2009/1766Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Takip dayanağı iş mahkemesi ilamında "Davanın kısmen kabulü ile brüt 38.399 TL fark ücretin 10.1.2005 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedildiği görülmektedir. Anılan ilamda alacaklı yararına hükmedilen ücretin brüt olarak belirlendiği, genel kesintilerin ödeme sırasında nazara alınmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.Bu durumda 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94.maddesi gereğince, ücretten kesilmesi gereken vergiler ve sigorta primlerinin, ilgili kamu idaresine ödenmesi zorunluluğu borçlu işverene aittir. Bir başka deyişle, alacaklı ilam konusu bedelden bu kesintilerin düşülmesinden sonra kalan net miktar için ilamlı takip yapabilir. Mahkemece, yukarıda belirlenen esaslar çerçevesinde, Yargıtay denetimine elverişli şekilde bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu ilkelere aykırı bilirkişi raporu esas alınmak sureti ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de, temyiz edenin sıfatı dikkate alınarak bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.Borçlu vekili 20.6.2009 tarihli dilekçesinde net alacağın 28.185.14 TL olması gerektiğini belirtmiştir. Borçlu vekilinin de kabulünde olan 28.185.14 TL net alacak üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, 9.12.2009 tarihli ek bilirkişi raporunda belirlenen 20.771,3 TL net alacak üzerinden sonuca gidilmesi doğru değildir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.