Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22617 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16350 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlu vekili, diğer iddialarının yanında meskeniyet şikayetinin halen derdest olduğunu belirterek ihalenin feshini talep etmiş, mahkeme, meskeniyet şikayeti derdest olduğu halde bu şikayet neticelendirilmeden ihalenin feshine karar vermiştir.İİK.nun geçici 7. maddesi; “(Ek: 2/3/2005-5311/29 md.) Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar İcra ve İflâs Kanununun bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.Karar tarihi itibariyle uygulanması gereken, 5311 sayılı Kanundan önceki hali ile İİK.nun 365. maddesinde; “ Temyiz, kanuni müddet geçtikten sonra yapılır veya temyizi kabil olmayan bir karara veya vazgeçme sebebiyle itiraz ve şikayetin reddine veyahut müddeti geçmiş bir şikayete taallük ederse, icra mahkemesi temyiz talebinin reddine karar verir.Temyiz eden şahıs ret kararını kabul etmezse temyiz dilekçesi diğer tarafa tebliğ edildikten sonra, karar sureti ve verilirse cevap lahiyası ile birlikte Yargıtaya gönderilir. Şu kadar ki, bu halde satış dahil hiçbir icra muamelesi durmaz.(Ek fıkra: 06/06/1985 - 3222/46 md.) Yargıtay, birinci fıkra kapsamına girdiği halde reddine karar verilmemiş temyiz talebini geri çevirmeyip doğrudan karara bağlar.” denilmektedir....’ın, meskeniyet şikayetinde bulunduğu, ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/891 E 2015/272 K sayılı ilamına karşı, alacaklı tarafından, yapılan karar düzeltme talebine ilişkin olarak, Dairemiz 22/03/2016 tarih ve 2016/5901 – 8453 E.K. sayılı ilamında, “….meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanmasına karar vermek gerekirken Dairemizce maddi yanılgıya dayalı olarak bozulduğu anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.” denilmiştir.... 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/891 E.-2015/272 K. sayılı dosyasında, meskeniyet isteminin reddine dair karar, Dairemizin yukarıda anılan kararı gereği, karar düzeltme aşamasında sonucu doğru olarak onandığı, onama ilamımızın içeriğine göre, şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğinin belirtildiği görülmüştür.Bu durumda, mahkemece, 5311 sayılı Kanunla değişiklikten önceki hali ile İİK.nun 365. maddesine göre, müddeti geçmiş bir şikayete dayalı olarak satış dahil hiçbir icra muamelesinin durmayacağı düzenlemesi karşısında, borçlunun bu iddiasına dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesi isabetsiz olup, borçlunun diğer iddialarının incelenerek oluşacak sonucu göre karar verilmesi gerekmektedir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.