Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2257 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26455 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: İstanbul 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 26/04/2012NUMARASI: 2012/155-2012/690Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; Türkiye İş Bankası A.Ş. Mensupları Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfından aldığı emekli maaşına konan haczin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece şikayet kabul edilerek haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.506 Sayılı Kanunun geçici 20. maddesi kapsamında kurulan sandıklar, 09.03.1983 gün ve 1983/1-1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da açıkça belirtildiği gibi, Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı gibi sosyal güvenlik kuruluşlarındandır. Geçici 20. madde kapsamındaki sandıklar; bağlı bulundukları kuruluşların personeli ile ilgili olarak, 506 Sayılı Kanunun sistematiği içinde Sosyal Sigortalar Kurumunun yüklendiği görevleri ve sağladıkları hakları yerine getirmek üzere kuruldukları için, sosyal güvenlik hukukunun temel ilkelerinin bu sandıklar için de geçerli olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle 506 Sayılı Kanunun geçici 20. maddesi kapsamında kurulan sandıklarca bağlanan aylıkların 5510 Sayılı Yasanın 93/1. maddesi uyarınca haczi mümkün değildir. Ancak 506 Sayılı Kanunun 128. maddesi uyarınca kurulmuş olan sandıklardan alınan maaşların ise haczi mümkündür.O halde borçlunun maaş aldığı vakıf sandıklarının statüsü incelenerek, Yargıtay denetimine elverişli bilgi ve belge toplanarak yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda haczedilmezlik şikayeti hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.