MAHKEMESİ: İstanbul 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 27/03/2012NUMARASI: 2010/1238-2012/569Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.nun 170/son maddesi, itirazın kabulüne karar verilmesi halinde senedi takibe koymada kötüniyetli veya ağır kusurlu bulunduğu takdirde alacaklı aleyhine senede dayanan takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedileceğini düzenlemiştir.Somut olayda borçlunun imzaya itirazının kabulüne karar verilip takibin durdurulmasına karar verilmesi yerindedir. Ancak, takibin lehtar tarafından keşideciye karşı yapıldığı, bu nedenle yetkili hamil olan lehtarın bonodaki imzanın borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumda bulunduğu anlaşıldığından İİK.nun 170/son maddesi gereğince alacaklı ağır kusurludur. Bu durumda mahkemece alacaklının, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve %10 para cezasına mahkum edilmesi gerekirken koşulları bulunmadığından bahisle bu istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.