Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22522 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18236 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece tebliğ işleminin usulüne uygun olduğundan bahisle meskeniyet şikayetinin süreden reddine karar verildiği görülmektedir.İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar.Somut olayda borçluya 10/03/2015 tarihinde yapılan 103 davetiyesinin tebliğine ilişkin tebligat parçasının incelenmesinde; muhatabın nerede olduğuna dair beyanı alınan komşunun ismi yazılmadan, muhatabın çarşıya gittiği tespit edilerek sadece haber bırakılan komşunun isminin yazıldığı, TK'nun 21/1. maddesi uyarınca tebligat yapılmaya çalışıldığı oysa tebligatın geçerli olabilmesi için tebliğ memurunun araştırma yaptığı komşunun adını tespit etmesi, en azından belirlenebilir şekilde ifade etmesi gerekmektedir. Zira bu belgeleme işlemi, devam eden işlemleri belirlemesi yanında muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacak ve tebliği isteyen makam ve hakimin denetimini sağlayacaktır. Beyanı alınan komşu ismi yazılmadan yapılan tebliğ işlemi 7201 Sayılı Kanun'un 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddesi gereğince usulsüzdür. O halde mahkemece, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olduğu kabul edilerek ve bu durumda da şikayet İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük yasal sürede olduğundan işin esasının incelenmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.