MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:1-Borçlu ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu ...'ın temyiz itirazlarının REDDİNE,2- Borçlu ...'ın temyiz itirazlarına gelince;Borçluların, taşınmaz satış ilanının ve kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek, 04.07.2014 tarihli taşınmaz ihalesinin feshini talep ettikleri, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre, renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir.'' Bu yönetmeliğe göre; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna ve bu adrese anılan madde gereğince tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur. Yani; tebligatı çıkaran merci tarafından yukarıda belirtildiği şekilde şerh verilmeden dağıtıcı tarafından kendiliğinden 21/2. maddeye göre tebliğ işlemi yapılamaz.Somut olayda; şikayetçi borçlu ...'a gönderilen satış ilânının, mernis adresinde TK'nun 21/2. maddesine göre 28.04.2014 tarihinde tebliğ edilmeye çalışıldığı anlaşılmıştır. TK'nun 21/2. maddesine göre yapılacak tebligatlarda, tebligat mazbatasının üzerine, çıkış merciince, adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna ve T.K'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair kaydın düşülmesi zorunlu olup, tebligat mazbatası üzerine, tebliği çıkaran mercii tarafından, T.K.'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği görülmekle, tebliğ memurunun, kendiliğinden tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapması yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle, borçluya gönderilen satış ilanı tebligatı bu haliyle usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesi gereğince, taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir.O halde mahkemece, borçlunun şikayetinin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.