Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22421 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19652 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kastamonu 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/02/2014NUMARASI : 2014/54-2014/35 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlu vekili, iflasın ertelenmesi davasında verilen tedbir ara kararı nedeniyle takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurmuş; mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline, karar verilmiştir. Kastamonu Asliye (Ticaret) Mahkemesi'nin 2013/515 Esas sayılı dosyasında borçlu tarafça iflasın ertelenmesi davası açıldığı, bu dosyada mahkemece 15.11.2013 tarihinde;” İİK. 179/b maddesi gereğince İİK 206 Maddesi 1. sırasında yazılı alacaklara ilişkin olanlar hariç olmak üzere HMK 389 ve İİK 179/a ve b maddeleri göz önünde bulundurularak 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna ilişkin icra takipleri de dahil olmak üzere, alacaklılar tarafından davacıya yönelik yapılmış ya da yapılacak tüm icra takip ve hacizlerin ( ihtiyati hacizler de dahil olmak üzere) tedbiren durdurulmasına ” yönelik tedbir kararı verildiği, takibin ise tedbir kararından sonra 04.12.2013 tarihinde başlatıldığı anlaşılmıştır. Somut olayda; Ticaret Mahkemesince ihtiyati tedbir kararı verildikten sonra alacaklı tarafından borçlu aleyhinde icra takibi başlatılmış ise de; tedbir kararında, icra takibi yapılmaması veya yapılacak takiplerin iptali hakkında bir hüküm mevcut olmayıp, açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin durdurulmasına karar verildiği anlaşıldığından anılan tedbir kararı gereğince takibin iptaline karar verilemez. Ayrıca alacaklı vekilinin şikayet tarihi olan 19.02.2014 tarihinde yaptığı başvuru üzerine icra müdürlüğünce 11.12.2013 tarihinde borçlu şirket hakkında tedbir kararı gerekçe gösterilerek icra takibinin durdurulmasına karar verildiğine göre, borçlunun eldeki şikayette hukuki yararı da bulunmamaktadır. O halde, mahkemece; borçlunun hukuki yararı bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.