MAHKEMESİ : Ankara 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 31/10/2013NUMARASI : 2013/595-2013/751 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı dolduğunu belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 154. (818 sayılı Borçlar Kanununun 133).maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan ve 6102 sayılı TTK.nun 818/1-p (6762 sayılı TTK.nun730/18.)maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 750. (eski 662.)maddesinde zamanaşımını kesen sebepler “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. Yine, 6102 sayılı TTK.nun 818/1-p (6762 sayılı TTK.nun730/18.)maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 751/2.(eski 663/2.) maddesi gereğince zamanaşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren, müddeti aynı olan yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar. Ayrıca, alacaklının yaptığı, takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi ile de zamanaşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar. Zamanaşımını kesen sebeplerden olarak sayılan dava açılması hususunda anılan maddede mücerret dava açılmasından söz edilmekte olup, bu davanın kimin tarafından açılacak bir dava olduğu konusunda bir açıklık bulunmamaktadır. Ancak borçlu tarafından açılacak davada, alacaklı durumundaki davalının alacağını def'i yolu ile ileri sürmesi halinde, açılan menfi tespit davasının da bu nedenle zamanaşımını keseceğinin kabulü gerekir. Nitekim Yargıtay HGK.nun 20.01.1996 tarih ve 1996/12-654 Esas 1996/805 Karar sayılı kararı ile de aynı ilke kabul edilmiş olup, alacaklı durumundaki davalının itirazını def'i yolu ile ileri sürdüğü menfi tespit davası, zamanaşımını keser ve kararın kesinleşme tarihine kadar zamanaşımı işlemez. Somut olayda, alacaklının 28/08/2009 tarihinde takibe başladığı, ödeme emrinin 17/09/2009 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği görülmektedir. Borçlu şirket tarafından takibe konu çeki de kapsayacak şekilde takip tarihinden sonra 07/10/2009 tarihinde Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan menfi tespit davasında, dava dilekçesinin alacaklıya tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 04/02/2010 tarihli duruşmaya katıldığı, ancak, cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmada da beyanda bulunmadığı, görülmektedir. Borçlunun başvurusu İİK'nun 71/son maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımına ilişkin olup, süreye tabi olmaksızın icra mahkemesine yapılması mümkündür. Öte yandan, takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde çek olup, ibraz müddeti 03/02/2012 tarihinden önce dolduğundan değişiklikten önceki 6762 Sayılı TTK'nun 726. maddesi uyarınca altı aylık zamanaşımı süresine tabidir. Yukarıda açıklandığı üzere, borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının zamanaşımını kesmesi için alacaklının bu davada alacağını def'i yoluyla ileri sürmesi zorunludur. Şikayete konu dosyada borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında davalı konumundaki alacaklı alacağını def'i yolu ile ileri sürmediğine ve duruşmalara katılmadığına göre söz konusu dava zamanaşımını kesmeyecektir. O halde, mahkemece, açıklanan ilkeler ışığında zamanaşımını kesen veya durduran diğer işlemler incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.