Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22242 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 5365 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : Bakırköy 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/11/2010NUMARASI : 2010/1271-2010/1453Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :7201 Sayılı Tebligat Kanununun 35/son maddesi hükmüne göre "...kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ve ticaret sicillerine..." bildirilen adreslere gönderilen tebliğ işlemlerinin yapılamaması halinde, değiştirilen adres bu yerlere bildirilmediği takdirde muhataba doğrudan 35.madde uygulanarak tebligat yapılabilir. Bir başka deyişle daha önce aynı adrese yöntemince tebligat yapılması koşulu aranmaz.5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun adres beyanında bulunabilecek ilgilileri belirleyen ve bildirim yükümlülüğü başlığını taşıyan 50.maddesinin (2) numaralı bendinde ise "Yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişilerin yazılı beyanı esas alınır. Bildirim, nüfus müdürlüklerine ve dış temsilciliklerimize adres beyan formuyla yapılır. Yerleşim yeri adresi aynı konut olan ailenin ergin fertleri, birbirlerinin yerine adres beyanında bulunabilirler." düzenlemesine yer verilmiş ve aynı hüküm Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 13/2 maddesinde de yer almı??tır.Somut olayda, icra müdürlüğünce, borçlunun nüfus kayıt tablosunda belirtilen yerleşim adresine, 7201 Sayılı Kanunun 35.maddesine göre ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmektedir. Aile fertlerinin birbirleri yerine adres beyanında bulunabilmelerine olanak tanıyan ve yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri çerçevesinde, mahkemece tebligat yapılan bu adresin, borçlunun bizzat kendisinin imzalı beyanına dayalı olarak tespit edilmiş mernis adresi olup olmadığı usulünce araştırılmaksızın, yazılı gerekçe ve eksik inceleme ile usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.