Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22241 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9263 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: İzmir 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 03/01/2010NUMARASI: 2009/1540-2010/4Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından 01.12.2009 vade tarihli ve 30.000 YTL bedelli 2 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibine geçildiği ve borçluya örnek 10 nolu ödeme emri tebliği üzerine, borçlunun yasal sürede icra mahkemesine başvurarak bononun teminat senedi olduğu iddiası ile takibin iptalini talep ettiği anlaşılmıştır.Bono üzerinde sadece “teminat senedi” yazması, o belge ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılmasına engel değildir. HGK.nun 14.03.2001 tarih ve 2001//12-233 sayılı ve yine HGK.nun 20.06.2001 tarih ve 2001/12-496 sayılı kararlarında da kabul edildiği üzere dayanak belgenin (hangi ilişkinin) teminatı olduğu yazılı bir belge ile kanıtlanmalıdır.Somut olayda borçlu itirazı konusunda herhangi bir yazılı belge sunmamıştır. Alacaklı vekili ise, bonoların teminat senedi olduğunun yazılı belge ile ispatlanması gerektiğini ileri sürmüştür. Bu durumda borçlu, bonoların borcuna karşılık düzenlendiği iddiasının aksini takip hukuku yönünden geçerli ve İİK.nun 169-a/1. maddesinde öngörülen nitelikte bir belge ile kanıtlayamadığı gibi alacaklı tarafından da takip dayanağı bonoların teminat senedi olduğuna yönelik bir kabul beyanı bulunmadığı halde mahkemece itirazın reddi yerine kabulü isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05/10/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.