Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22218 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17485 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Temlik alacaklıları tarafından borçlular aleyhine, limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı, ipotekli taşınmazı satın alan taşınmazın yeni maliki borçlu ... vekilinin şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, müvekkilinin taşınmazı ipotekli iken aldığını, borçtan şahsen sorumlu tutulamayacağını, kanunen ihbarda bulunulması gerektiğini, ancak yapılmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK.nun 149. maddesi; ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız para borcu ikrarını ihtiva etmesi ve alacağın muaccel olması halinde, borçluya icra emri gönderileceğini öngörmektedir. Yine İİK.nun 150/ı maddesinde; "Borçlu cari hesap veya kısa orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi,..." krediyi kullandıran tarafın başvurusu üzerine ve anılan maddede yazılı koşulların oluşması halinde "icra müdürü 149. madde uyarınca işlem yapar" hükmü yer almaktadır.Takip dosyası incelendiğinde; ... Bankası ...'nun, genel kredi sözleşmesine istinaden borçlu ... Tic. ve San. Ltd. Şti’ne kullandırdığı kredilerden kaynaklanan alacaklarını, takip tarihinden önce alacaklılar ... ve ...'a teminatları ile birlikte temlik ettiği, alacaklı sıfatı ile temlikten önce Türkiye ... Bankası tarafından açılan ... 12. İcra Müdürlüğünün 2013/6001 Esas ve 2013/6003 Esas sayılı takip dosyalarının yasal süresi içinde satış istenmediğinden işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu sebeple alacağı temlik alan alacaklılar tarafından başlatılan ... 5.İcra Müdürlüğü'nün 2015/6163 Esas sayılı takip dosyasının banka tarafından başlatılan takiplerin devamı niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Takip yapan temlik alacaklılarının kredi veren kuruluş (banka) olmadığı ve ipoteğin limit (üst sınır) ipoteği olduğu, dolayısıyla anılan maddedeki düzenleme kredi veren kuruluşlar yönünden olup, diğer gerçek ya da tüzel kişilerin anılan maddeye dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapmaları mümkün olmadığından, İİK.nun 150/ı maddesinin olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durumda, alacaklıların, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapmaları usulsüz olup, bu husus süresiz şikayete konu edilebileceği gibi, mahkemece de re’sen dikkate alınması gerektiği izahtan varestedir.O halde mahkemece yukarıda yazılı nedenlerle icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca re'sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.