Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22208 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4459 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından, 30.10.2012 keşide tarihli çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun diğer itirazlarının yanında söz konusu çekte alacaklının yetkili hamil olmadığını da ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece ilgili bankadan celp edilen çeklerin ibraz anındaki görüntüsüne göre, alacaklının ibraz anında ciro zincirinde yer almadığı, süresinde ibraz edilen çekin devrinin, ancak alacağın temliki hükümlerine göre yapılmasının mümkün olduğu gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir.Çeklerin keşide tarihine göre uygulanması gereken 6102 Sayılı TTK'nun 790. maddesinde, " bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır...." hükmü yer almaktadır. Buna göre ciro silsilesi içerisinde imzası olan ve senedi elinde bulunduran kişi yetkili hamil sayılır.Somut olayda, takip dayanağı çekte ilk ait olup, takip alacaklısı ...'ın ciro silsilesi içerisinde yer aldığı ve çekin süresinde bankaya ibraz edildiği, dolayısıyla alacaklının yetkili hamil olduğu anlaşılmakta olup, bankadan, çekin ibraz tarihindeki görüntüsünün celp edilerek sonuca gidilmesi doğru değildir. Bu durumda, mahkemece, yukarıdaki yasal düzenleme ve çek aslı üzerindeki bilgilere göre yetkili hamil olduğu anlaşılan alacaklının takip hakkının bulunduğu gözetilerek takibin iptali talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, bankadan celp olunan fotokopi esas alınarak takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.