Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22205 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4467 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; satış taleplerinin icra müdürlüğünce haczin 24/09/2014 tarihinde düştüğü gerekçesi ile reddedildiğini, halbuki menfi tespit davasında verilen tedbir kararı nedeniyle takibin durdurulduğunu, tedbir kararının kaldırılması üzerine satış talep ettiklerini ileri sürerek müdürlük kararının iptalini istediği, mahkemece haczin düşmediği, ancak aynı tarihte icra müdürlüğünce tüm taşınmazlara ilişkin satış talebinin kabulüne dair karar verildiğinden şikayetin konusunun kalmadığı gerekçesi ile esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 72/2. maddesine göre; “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” Menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takip durdurulmuş ise, haciz ve satış isteme süreleri işlemez. ... 5.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/486 Esas sayılı dosyasında; 24.09.2013 tarihli ara kararı ile İİK'nun 72/2. maddesi gereğince takibin durdurulmasına, yine aynı mahkemenin 22.04.2015 tarihli kararı ile de tedbirin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, şikayete konu taşınmaz üzerine 24.09.2013 tarihinde haciz konulmuş olup, alacaklı tarafından, menfi tespit davasında verilen tedbir kararının kaldırıldığı gün, yani 22.04.2015 tarihinde satış talebinde bulunulmuştur. Bu durumda, menfi tespit davasında verilen tedbir kararı süresince satış isteme süreleri işlemeyeceğinden haczin düştüğünden bahsedilemez. O halde mahkemece, haczin düşmemesi nedeniyle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, konusuz kaldığı gerekçesi ile esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığı yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.