Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22204 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 5186 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Antalya 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 13/12/2010NUMARASI: 2010/1138-2010/1363Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Adi yazılı belgeye dayalı olarak borçlu hakkında başlatılan genel haciz yoluyla takipte alacaklı 54.287,50 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren %27 oranından az olmamak üzere faiziyle tahsilini talep etmiş, borçlunun faize ve borca itirazı üzerine takip durmuştur. Alacaklının, itirazın kaldırılmasına yönelik olarak icra mahkemesine yaptığı başvuru üzerine, mahkemece, dayanak senetteki tarafların anlatımlarının süresinde yapılmış itirazla kabul edilmediği, alacağın doğup doğmadığı sunulan belgeden kesin olarak belli olmayıp taraf beyanlarına göre yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.İİK'nun 68/1.maddesi gereğince talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir.Somut olayda takip dayanağı 13.07.1999 tanzim tarihli “Borç Senedidir” başlıklı belgenin içeriğinde, borçlu B.A.ın, 1994 yılı itibariyle alacaklı H.A.’dan elli bin Alman Markı aldığını, senedin yazım tarihinden itibaren 10 yıllık sürede gücü oranında ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğinin yazılı olduğu görülmüştür. Buna göre takip dayanağı belge, yukarıda belirtildiği üzere İİK’nun 68.maddesinde yazılı mücerret borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olup alacağın doğduğu, sunulan belgeden kesin olarak anlaşılmaktadır. Senette yazılı miktarın, borçlu tarafından ödendiği de yazılı belge ile kanıtlanamadığından borçlunun itirazının kaldırılmasına karar vermek gerekir. Bu durumda mahkemece takip konusu belgede belirtilen elli bin Alman Markı’nın takip tarihindeki Türk Lirası karşılığının tespit edilmesi ve istenebilecek faiz oranı yönünden inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.