MAHKEMESİ: İstanbul 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 11/02/2010NUMARASI: 2009/4168-2010/221Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlular N.E., B.E. Ve Z.E. hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo takibi yapılmıştır. Takipte borçlu sıfatı bulunmayan ve taraf olmayan ... Tic. Ltd. Şti. vekili, İcra Mahkemesi'ne başvuru dilekçesinde, müvekkili şirketin iflasın ertelenmesi talebiyle açmış olduğu davada, Kadıköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/1098 Esas sayılı dosyasında, 02.10.2009 tarihinde, tedbir kararı verildiğini, alacaklının müvekkili hakkında 28.10.2009 tarihinde İstanbul 14. İcra Md.lüğünün 2009/32951 Esas sayılı dosyasında takip yaptığını, ancak tedbir kararına istinaden müvekkili hakkında takip yapılmasının ve şirket mallarına haciz konulmasının mümkün olmadığını, bu nedenlerle takibin iptali ile şirketin menkul, gayrimenkul malları ile bankalardaki mevduatları ile 3.şahıslardaki hak ve alacakları üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Şikayet, Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp, takip hukukuna özgü bir yol olup, şikayet eden ve şikayet olunan (karşı taraf) olmak üzere iki tarafı vardır. Takipte taraf olmayan üçüncü kişinin, taraf olmadığı icra takibinin ve bu dosyada yapılan takip işlemlerinin, dolayısıyla borçlunun mallarına konulan haczin iptalini isteme hakkı bulunmamaktadır. Şikayet eden 3.kişi hakkında icra takip işlemi yapılması halinde, üçüncü kişinin bu işleme yönelik iddialarını, süresi içinde icra mahkemesine şikayet prosedürü içinde ileri sürmesi mümkündür. Somut olayda şikayetçi hakkında yapılmış bir takip işlemi de bulunmamaktadır.Somut olayda istihkak iddia edilebilecek bir haciz işlemi de bulunmamaktadır.Bu durumda mahkemece anılan istemin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin esası incelenerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.