Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22166 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4415 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun, örnek 8 numaralı ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun yapılmadığını ve anılan tebligattan 20.03.2013 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir.Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK.'nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava değildir. Bu nedenle, inceleme yapılırken şikayet hakkındaki yargılama usulünü düzenleyen aynı Kanun'un 18. maddesi hükmü göz önünde bulundurulmalıdır. Nitekim, İİK.'nun 18/3. maddesine göre; ''Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir.''Anılan yasal düzenleme uyarınca, şikayetçi borçlu geçerli bir mazeret bildirmemiş ve duruşmaya gelmemiş olsa dahi, HMK.'nun 150/1. maddesine göre dosyanın işlemden kaldırılmasına ve sonuçta aynı Kanun'un 320/4. maddesi uyarınca takipsiz bırakılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilemez. Hal böyle olunca, mahkemece, İİK.'nun 18/3. maddesi hükmü gözetilerek, taraflar gelmeseler bile inceleme yapılıp usulsüz tebliğe yönelik şikayetin sonuçlandırılması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, olayda uygulama yeri bulunmayan HMK.'nun 150/1. ve 320/4. maddelerine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.