Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22160 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4435 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde, yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Dairesi olduğunu ileri sürerek ... İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettiği, ayrıca, alacaklıya borcu bulunmadığını bildirerek borca ve fer'ilerine itirazlarını bildirdiği, bunun üzerine, alacaklının borçlunun itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, yetki itirazı değerlendirilmeksizin davanın reddine karar verildiği görülmektedir.İİK.'nun 50/2. maddesinde; ''Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur'' hükmüne yer verilmiştir.Öte yandan HMK.'nun 297.maddesinin 1.fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı maddenin 2. fıkrasında ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir.Somut olayda, borçlu icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde yetkiye ilişkin itirazda bulunup alacaklı da bu yöndeki itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğuna göre, anılan talep konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olması, yukarıda değinilen İİK.'nun 50/2. ve HMK.'nun 297. maddeleri hükümlerine aykırıdır.O halde mahkemece, öncelikle yetki itirazının kaldırılması isteminin çözümlenmesi ve borçlunun yetki itirazı yerinde görülmez ise; borca itirazın kaldırılması talebinin esasının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetki itirazının kaldırılması istemi incelenmeksizin ve bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.