Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22151 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 25649 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlular hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, ciranta konumundaki borçluların, çekin ibraz tarihinden sonra tanzim tarihi paraflanmak suretiyle yeniden tedavüle konulduğunu, çekte ciro zincirinin bozulduğunu, çekin zamanaşımına uğradığını ve çek tazminatı talep edilemeyeceğini ileri sürerek borca itiraz ettikleri, mahkemece, istemin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, anılan kararın temyizi üzerine, Dairemizin 01.12.2014 tarih ve 2014/28027 E.-28823 K. sayılı ilamı ile; ''... çekin düzenleme tarihinde yapılan düzeltme geçerli olup, çekin süresinde ibraz edildiği ve ciro zincirine göre alacaklının takip hakkının mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Borçluların ileri sürdüğü hususlar genel mahkemelerde incelenebilecek hususlar olup dar yetkili icra mahkemesince tartışılamaz. O halde mahkemece borçluların sair itirazları incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken...'' şeklindeki gerekçeyle kararın bozulduğu, mahkemece, 18.09.2015 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verildiği görülmektedir. Bilindiği üzere; mahkemece, Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına karar verildiği takdirde, mahkeme, artık bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozma kararına uygun yeni bir karar vermek zorundadır. Çünkü bozmaya uyma kararı ile bozma, yararına olan taraf için usule ilişkin kazanılmış hak doğmuş olur. Somut olayda, mahkemece, bozma kararına direnilmeyerek uyma kararı verilmiş, ancak, sonuçta yine bozma ilamında belirtilen; ''...çekin düzenleme tarihinde yapılan düzeltme geçerli olup, çekin süresinde ibraz edildiği ... ciro zincirine göre alacaklının takip hakkının mevcut olduğu...'' şeklindeki gerekçe aynen tekrarlanmak suretiyle sonuca gidilmiş ve bozma ilamında belirtildiği üzere borçluların ileri sürdüğü diğer itiraz sebepleri incelenmeksizin hüküm kurulmuştur. Ne var ki,yukarıda açıklandığı üzere, mahkemenin bozma ilamına uyması ile borçlular yararına usuli kazanılmış hak meydana gelmiştir. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş, uyduğu bozma kararında gösterilen esas çerçevesinde inceleme yapmak ve oluşacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.Hal böyle olunca, mahkemece, hükmüne uyduğu bozma ilamı doğrultusunda, borçluların dilekçelerinde ileri sürdükleri sair itirazlarının tek tek incelenip değerlendirilmesi suretiyle hasıl olacak sonuca göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.