MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin 27.03.2014 tarih ve 2014/5953 E. 2014/8976 K. sayılı bozma ilamında açıkça, "… Somut olayda, ...'ın kefili olduğu; genel kredi sözleşmesine dayanan borcunun tahsili amacıyla hesap katı ihtarı ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmasında yasal bir engel yok ise de; Kredi Kartından doğan borçlarında teminatını oluşturan ipoteğe dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip borçluya İİK'nun 150/ı maddesi kapsamında icra emri gönderilmesi, yukarıda açıklandığı üzere alacağın varlığı ve miktarı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından yerinde değildir…” denildikten sonra kredi kartı alacağına ilişkin kısım yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği belirtilerek borçlunun temyiz talebi kısmen kabul edilip mahkeme kararı bozulmuştur. İcra mahkemesince, bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine karşın anılan bozma ilam??na aykırı olarak itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına karar verildiği takdirde HUMK 429 ve devamı maddeleri gereğince mahkeme, artık bu uyma kararı ile bağlı olup, bozma kararına uygun yeni bir karar vermek zorundadır. Çünkü bozmaya uyma (ara) kararı geri dönülemeyecek bir karar olup; bozma yararına olan taraf için bozma ilamı doğrultusunda işlem yapıp karar vermek konusunda usuli kazanılmış hak doğmuş olur. O halde mahkemece, hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda, kredi kartı alacağına ilişkin kısım yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, borçlu lehine oluşan usuli kazanılmış hak göz ardı edilmek sureti ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz nedenlerinin incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.