Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 22114 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9442 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ: Çorum İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 20/01/2010NUMARASI: 2009/556-2010/19Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı ... AŞ. vekili tarafından, tüketici kredisi sözleşmesine dayalı olarak borçlu A.C. hakkında genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, adı geçene örnek 7 nolu ödeme emri tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Takip dayanağı 23.06.2008 tarihli tüketici kredisi sözleşmesinin incelenmesinde, asıl borçlunun E.Y. olup, muteriz borçlu A.C.’ın ise kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı görülmüştür.4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 10.maddesinin 3.fıkrası "Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemez" düzenlemesini içermektedir. Bu nedenledir ki; alacaklı banka, asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp, takip semeresiz kalmadıkça kefilden borcun ifasını isteyemez. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup, mahkemece re'sen dikkate alınması zorunludur. O halde mahkemece itirazın kaldırılması isteminin reddi yerine anılan hususun göz ardı edilerek kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.