Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22094 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9425 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Uşak İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 16/12/2009NUMARASI: 2009/591-2009/952Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı ... AŞ. vekili tarafından, borçlu hakkında genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, adı geçene gönderilen örnek 7 nolu ödeme emrinin adreste tanınmadığından tebliğ edilemediği anlaşılmıştır. Takibin şekline göre, İİK. nun 62. maddesi uyarınca her türlü itirazın icra dairesine bildirilmesi zorunludur. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, hesap özetinin kendisine tebliğ edilmediğini ve kesinleşmiş bir alacağın bulunmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir. Başvuru bu hali ile borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emri tebliği üzerine 7 gün içinde icra dairesine yapması gerekir. O halde, takibin şekline göre borçlunun icra dairesi yerine mahkemeye başvurusu sonuç doğurmayacağından mahkemece istemin reddi yerine yazılı şekilde ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.Kabule göre de; borçluya tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığı ve bu yönde bir şikayeti de olmadığı halde talep de aşılmak suretiyle tebliğ işleminin usulsüz olduğuna karar verilmesi doğru değildir.Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüz olması halinde dahi 7201 sayılı Tebligat Kanununun 32.maddesine göre tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi gerekeceğinden ve bu durum ödeme emrinin iptali sonucunu doğurmayacağından, yazılı gerekçe ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi yasaya uygun bulunmamıştır.SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05/10/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.