MAHKEMESİ: Erbaa İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 22/03/2012NUMARASI: 2010/103-2012/32Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlunun yasal 5 günlük sürede İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, teminat amaçlı olarak verilen çekin iki ayrı keşide yerinin bulunduğunu ve kambiyo senedi vasfının bulunmadığını belirterek takibin iptalini istediği ve ayrıca yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. TTK.nun 692/5. maddesine göre çekin, kambiyo senedi vasfını taşıyabilmesi için, keşide yeri unsurunu ihtiva etmesi gereklidir. Keşide yerinin, hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde açık olarak gösterilmesi gerekir. Aksi takdirde senedin çek vasfında olduğunun kabulü yasal açıdan mümkün değildir. 14/12/1992 günlü ve 1991/1-1992/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da açıklandığı üzere, kısaltılmış olarak yazılan keşide yerinin yukarıda yazılı ilkeye uygun bulunmaması halinde, takip dayanağı belge çek niteliğinde kabul edilemez.Somut olayda, takip dayanağı olan 30.09.2010 keşide tarih ve 39.959TL bedelli çekin keşide yeri olarak üstte “Malatya” ibaresinin, altta ise “Erhaç” ibaresinin yer aldığı görülmüştür. “Erhaç” ibaresinin bir yerleşim yerini ifade etmediğinden dayanak çekin keşide yeri “Malatya” olup, tek bir keşide yeri bulunan çekin keşide yeri unsuru yönünden kambiyo senedi vasfında olduğu, borçlunun sair itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/01/2013 günündeoybirliğiyle karar verildi.