MAHKEMESİ: İzmir 7. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/02/2010NUMARASI: 2010/181-2010/151Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Takip dayanağı icra ceza mahkemesi ilamının birinci bendinde "sanığın ölmüş olduğundan hakkında açılan ceza davasının 5237 sayılı yasa gereğince ortadan kaldırılmasına", hükmün ikinci bendinde ise"şikayetçi taraf tazminat talebinin kabulüyle....TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sanık mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak şikayetçiye verilmesine" karar verildiği anlaşılmıştır.5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin Uygulanması Hakkında Kanunun 4/1 fıkrasında; "mahkumiyet hükümlerinin kesinleşmedikçe infaz olunamayacağı"düzenlenmiştir.İİK.nun 89/4.maddesi uyarınca verilmiş olan mahkumiyet kararları ile onun eklentisi olan tazminat kararlarının, kesinleşmeden infaz olunması mümkün değildir.Somut olayda takip dayanağı ilamda, ceza davasının ortadan kaldırılması nedeniyle mahkemece kurulmuş bir mahkumiyet kararı bulunmadığından, başlı-başına sanık mirasçıları hakkında hükmedilen tazminat tutarının tahsili için ilamın kesinleşmesine gerek bulunmamaktadır.Bu durumda mahkemece şikayetin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.