Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21971 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4221 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda; takibe konu alacak için borcun 1.717,38 TL kısmına kısmen, faiz ve fer'ilerin ise tamamına itiraz ettiklerini ve bu itiraz üzerine takibin durduğunu, takibin durmasına rağmen alacaklının talebi ile icra müdürlüğü tarafından bakiye dosya hesabına ilişkin borç bildirim muhtırası gönderilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 10.07.2015 tarihli dosya hesabı bildirimine ilişkin muhtıranın iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Somut olayda, icra müdürlüğünce, şikayete konu 10.07.2015 tarihli dosya hesabında bakiye borç miktarının 60.266,98 TL olarak hesaplandığı, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda ise, bakiye dosya borcunun, 10.07.2015 tarihi itibariyle, 56.258,36 TL olarak hesaplandığı görülmekte olup, bilirkişi raporunda dosya borcu daha az hesaplandığı halde, icra mahkemesince rapora bu yönden hangi nedenler ile itibar edilmediği yeterince açıklanıp, gerekçelendirilmeden, bakiye dosya borcunun bitmediğinden bahisle şikayetin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.O halde mahkemece, bilirkişi raporu ve borçlunun tüm itirazları birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.