MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde alacaklının, satış talebinin icra müdürlüğünce; ipotek veren ile müteselsil kefillerin takip talebinde gösterilmediği ve icra emri gönderilmediği gerekçesiyle reddedildiğini ileri sürerek satış talebinin reddine ilişkin kararın iptalini talep ettiği, mahkemece ipotek verenin takip dosyasında taraf gösterilmediği, icra emri gönderilmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.İİK'nun 149. maddesinde; "İcra müdürü, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir." düzenlemesi mevcut olup, madde içeriğinden, borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması nedeniyle haklarında birlikte takip yapılması gerektiği anlaşılmaktadır.Türk Medeni Kanunu'nun 887. maddesi gereğince; ipotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değil ise de, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır.Somut olayda, ipotek veren müteselsil kefil ...'ın 10/12/2012 tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek tesis ettirdiği, ...'ın takip tarihinden önce 12/11/2013 tarihinde ipotekli taşınmazı ...'ya sattığı anlaşılmaktadır.Bu durumda, takip tarihi itibariyle yeni ipotek maliki 3. kişi ...'nın asıl borçlu ile zorunlu takip arkadaşı olarak takip talebinde birlikte taraf olarak gösterildikleri görülmekte olup takip tarihinden önce ipotek konusu taşınmazı satan eski malik ve müteselsil kefilin takipte taraf olarak gösterilmesi zorunlu değildir.O halde mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.