MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının reddini/onanmasını mutazammın 12.04.2016 tarih ve 2015/34273 Esas, 2016/10701 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine beş adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlu şirketin icra mahkemesine yaptığı başvuruda; takip dayanağı senetlerin borçlu şirketin yetkilisi ve ortağı ... tarafından şahsi borç olarak imzalandığını, borçlu şirketin kaşesinin taklit edilerek şirketin borçlu hale getirildiğini ileri sürerek borca itiraz ettiği, mahkemece, borçlu şirketin kaşesi üzerinde imza bulunmadığı gerekçesi ile istemin kabulüne karar verildiği, kararın temyizi üzerine Dairemizce düzeltilerek onandığı görülmektedir. Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK'nun 688/7. maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için "senedi tanzim edenin imzasını" ihtiva etmesi zorunludur. Öte yandan, borçlunun limited şirket olduğu hallerde, takip dayanağ?? bonoların tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK'nun 544. ve 322. maddeleri uyarınca, tüzel kişinin unvanının tam olarak yazılması ve şirket unvanı ile birlikte yetkililerinin imzalarının bulunması zorunludur. Somut olayda, takip konusu bonoların tanzim eden bölümünde imzanın bulunduğu, borçlu şirket tarafından, bu imzaların şirket yetkilisi tarafından atıldığının kabul edildiği, anılan hükümlerde ise sorumluluk için şirket kaşesi üzerinde imzanın bulunmasının koşul olarak öngörülmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, borçlu şirket senetlerden dolayı sorumlu olduğundan mahkemece, istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının Dairemizce bu gerekçeyle bozulması gerekirken, düzeltilerek onandığı anlaşılmakla, alacaklının karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 12.04.2016 tarih ve 2015/34273 E.-2016/10701 K. sayılı ilâmının (2) numaralı bendinin kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.