MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu şirket vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, iflas erteleme davası sırasında verilen tedbir kararı gereğince takibin iptalini talep ettiği, mahkemece istemin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir.İİK'nun 179/b maddesi hükmü gereğince; iflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur. ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/911 E. ve 23.07.2012 tarihli celse ara kararının “1” nolu bendinde; İİK'nun 179/a ve b maddesindeki sınırlamalar dikkate alınarak, borçlu şirket aleyhindeki 6183 sayılı kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere “açılmış ve açılacak” icra takiplerinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verildiği; devam eden davada 09.10.2013 tarihinde ise iflasın 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verilerek hükmün “3” nolu bendinde İİK'nun 179/b maddesine uygun şekilde erteleme süresince borçlu hakkında takip yapılamayacağına ve evvelce yapılmış takiplerin durdurulması yönündeki tedbir kararının devamına karar verildiği görülmektedir. Somut olayda alacaklı, sözü edilen tedbir kararından sonra fakat henüz iflasın ertelenmesine karar verilmeden önce, 02.08.2012 tarihinde, borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatmıştır. ... Asliye Ticaret Mahkemesince verilen tedbir kararı, yapılmış ve yapılacak takiplerin durdurulmasına ilişkin olup, takip yapılamayacağı öngörülmediğinden ve icra mahkemesince de tedbir kararı yorumlanamayacağından takibin iptali mümkün bulunmamaktadır. Diğer taraftan, iflas erteleme kararı verilmesinden önce takibe geçildiğine göre, İİK’nun 179/b maddesinden kaynaklanan bir takip yasağı da söz konusu değildir. Kaldı ki, borçlu vekilinin 05.12.2012 tarihli başvurusu üzerine icra müdürlüğünce tedbir kararı dikkate alınarak icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.O halde, mahkemece tedbir kararının gereği icra müdürlüğünce yerine getirilmiş olduğundan borçlu şirketin şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.