Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21924 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9999 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK.nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından borçluların bu yoldaki isteğinin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi:2-Alacaklı tarafından mirasçı borçlular hakkında başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, miktarda tahrifat iddiası ile birlikte keşideci konumunda olan murisin imzasına itiraz edildiği; mahkemece 17.03.2014 tarihli ... Kurumu raporu esas alınarak imzaya itirazın kabulüne karar verildiği görülmektedir.Mahkemece yaptırılan inceleme sonucunda ... Kurumu tarafından düzenlenen raporda, keşideci imzalarının murisin eli ürünü olduğunu gösterir yeterlilikte ve nitelikte bulgu saptanmadığının bildirildiği ve anılan rapora, alacaklı tarafından itiraz edilerek yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması talebinde bulunulduğu görülmektedir. Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK.'nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 Esas, 2006/231 Karar sayılı kararı). Kural bu olmakla birlikte, somut olayda borçlular tarafından dosyaya sunulan ve grafolog Olcay Mülayimsi tarafından hazırlanan özel bilirkişi raporunda da imzanın murisin eli ürünü olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, alacaklı tarafından yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması talep edildiğine ve ispat yükü de alacaklıda olduğuna göre, mahkemece, alacaklının ileri sürdüğü imza örneklerinin emsal imza niteliği taşımaları halinde bunların da incelemeye dahil edilmek suretiyle usulünce yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasının ardından şayet imzanın murise ait olduğu tespit edilirse, borçluların tahrifata ilişkin iddialarının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi; imzanın murise ait olmadığının tespit edilmesi halinde ise imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçluların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.