Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2184 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 29454 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ : Antalya 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/09/2012NUMARASI : 2012/659-2012/760Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :1) İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;2) Borçlunun diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11, Avukatlık Kanunu’nun 41 ve satış ilanının yapıldığı tarih itibari ile yürürlükte olan HMK. nun 73 ile 81. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlunun vekili aracılığıyla Antalya 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16.02.2012 tarih ve 2011/1145E.-2012/147 K. sayılı dosyası üzerinden kıymet takdirine itiraz ettiği ve bu kararın icra takip dosyası içinde mevcut olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda borçlunun icra takip dosyasında vekil ile temsil edildiği anlaşılmış olmakla, satış ilanının da borçlu vekiline tebliği yukarıda açıklanan yasa hükümleri uyarınca zorunludur. Avukat Mustafa Yaman adına çıkartılan tebligatın, C. D.imzasına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle yapılan satış ilanı tebliğ işlemi usulsüzdür.O halde icra mahkemesince, şikayetin kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken tebligatın usulüne uygun olduğundan bahisle istemin reddi isabetsizdir. Diğer taraftan, 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 5578 Sayılı Kanunla değişik 8. maddesine göre; belirlenen parsel büyüklüğünün mutlak tarım arazileri ve özel özel ürün arzilerinde iki hektar, dikili tarım arzilerinde 0,3 hektar ve marjinal tarım arzilerinde iki hektardan küçük olamayacağı, tarım arazilerinin bu büyüklerin altında ifraz edilemyeceği, bölünemeyeceği veya küçük parsellere ayrılmayacağı, bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin (paylı veya elbirliği) mevcut olması durumunda, bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların üçüncü kişilere satılamyacağı, devredilemeyeceği ve bu araziler hakkında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun özgülemeye ilişkin hükümlerinin kıyasen uygulancağı öngörülmüştür. Kanunun bu hükmü emredici nitelikte olup, yasa koyucunun amacı dikkate alındığında bu husus kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle taraflarca ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülebileceği gibi, mahkeme tarafından re'sen dikkate alınmalıdır. Aksinin kabulü, kanunun cevaz vermediği devir işleminin cebri icra yolu ile yapılmasını sağlamak olacaktır ki, bu durum hukuk düzeni tarafından korunmaz. Böyle bir durumda yapılması gereken iş, alacaklı tarafından İİK'nun 121. maddesine göre İcra Mahkemesine başvurularak, taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası açmak üzere yetki alınmak suretiyle, Sulh Hukuk Mahkemesinde ortaklığın giderilmesi davası açıp satış işlemini gerçekleştirmekten ibarettir. İhalesi yapılan taşınmazın, 5403 Sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu kapsamında kalıp kalmadığının ve satışın anılan kanuna uygun yapılıp yapılmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.