Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21781 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20392 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 7 adet bonoya dayalı olarak borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı,örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takibe dayanak bonolarda lehtarın unvanının eksik olarak ifade edildiğini ve borçlu ...'in senetlerde imzasının bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali isteminde bulundukları, mahkemece, İİK 170/a gereğince takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK'nun 776/1-e maddesi gereğince bonoda lehtarın ad ve soyadının yazılı olması zorunludur. Lehtar, gerçek veya tüzel kişi olarak bonoda gösterilmez ise dayanak belge bono olarak kabul edilemeyeceğinden, TTK'nun 776/1-e maddesinde öngörülen koşulları taşımayan bu belge nedeniyle borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapılması mümkün değildir. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, lehtarın unvanının eksik olarak bonoda ifade edilmesi ve lehtarın hükmi şahsiyetinin bulunduğunun ciro şerhinden anlaşılması halinde, yukarıda açıklanan kuralın tamamlanmış olduğunun kabulü gerekir. Bu ilke, Hukuk Genel Kurulu'nun 14.03.2001 tarih ve 2001/11-199 Esas, 2001/244 Karar sayılı kararında da vurgulanmıştır. Somut olayda, takip dayanağı 7 adet bononun incelenmesinde; senetlerin lehtar hanelerinde "..." ibaresi yazılmış ise de; bonoların arka yüzlerindeki ilk ciroyu yapan ''...'''nin tüzel kişiliğinin bulunduğu, dolayısıyla senetlerdeki lehtar hanelerine bu tüzel kişiliğin kısaltılmış ünvanının yazıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, lehtar hanesinde yazılı olan sözcüklerin, tüzel kişiliği olan takip alacaklısı ...'ni ifade ettiği senetlerin arkasındaki ciro kaşesinden anlaşıldığına göre; lehtarın tam hüviyeti belirlenmiş olmakla, eksiklik de tamamlanmıştır. Bu durumda, lehtar unvanının eksik yazılması, takibe dayanak bonoların, kambiyo senedi vasıflarını ortadan kaldırmadığı gibi; alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapmasını da engellememektedir.O halde mahkemece borçlu... yönünden şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin tümden iptaline karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.