MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, alacaklının, hacizli aracın satış masraflarının belirlenerek dosyaya depo edilmesine ve aracın satışına ilişkin talebinin, henüz kıymet takdiri yapılıp kesinleşmediğinden bahisle reddine ilişkin icra müdürlüğü işleminin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece kıymet takdiri kesinleşmeden satış talebinin değerlendirilemeyeceği, icra müdürü kararının doğru olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Bilindiği üzere; haciz tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 106. maddesi hükmüne göre; “Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir.” İİK'nun 110. maddesinde ise; kanuni müddet içinde satış talep edilmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı düzenlemesi yer almaktadır. Bu düzenleme kapsamında, icra müdürlüğünden hacizli malın satışının süresinde istenmesi yeterli olup, diğer satış şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesi gerekmez. Bir başka anlatımla, icra müdürlüğü, kıymet takdirinin yapılmamış olması yada bir başka sebeple satış talebini reddedemez. Somut olayda, takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun aracına 23.06.2015 tarihinde haciz konulduğu,alacaklının 17.12.2015 tarihinde süresinde satış talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, alacaklı tarafından süresinde satış istenmiş olup, diğer satış şartlarının oluşup oluşmadığı ya da kıymet takdirinin yapılmamış olması sonucu etkilemez. Başka bir anlatımla icra müdürlüğünce, alacaklının talebi gibi satış masraflarının belirlenerek dosyaya depo edilmesi ile satış talebinin kabulü gerekirken, kıymet takdiri yapılıp kesinleşmeden satışın yapılamayacağına ilişkin olarak verilen karar doğru değildir. O halde mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.