Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21592 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 5156 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Bucak İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 17/09/2010NUMARASI: 2010/153-2010/189Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Takip alacaklısı Ş.Y.tarafından borçlu hakkında, 23.12.2009 tanzim tarihli 28.1.2010 vadeli 12.300 YTL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiş, borçlu vekili, dayanak bononun teminat senedi olduğu iddiası ile takibin iptali için süresi içinde icra mahkemesine başvurmuştur. Fethiye 2. İcra Müdürlüğü'nün 2009/993 tal. sayılı dosyası ile 23.12.2009 tarihinde borçlu G. Doğ. Ahş. Doğ. İmalat Keres Ltd. Şti. hakkında yapılan haciz sırasında düzenlenen haciz tutanağının arkasında "28.01.2010 tarihli bono Fethiye 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/993 talimat sayılı dosya borcu için teminat olarak alınmıştır. Taahhüt ihlal edilirse senet icraya konabilecektir. Bono tahsil edilince 2009/993 tal. sayılı dosya borcundan indirilecek (mahsup edilecektir).” ibaresinin yazılı olduğu görülmüştür. Takip konusu bono alacaklı elinde olup, haciz tutanağının arkasında imzasının da bulunduğu anlaşılmakla, dayanak bono TTK.nun 688/2. maddesi anlamında kayıtsız şartsız borç ikrarını içermemektedir. Bu durumda alacağın varlığı ve miktarı şarta bağlandığından ve bu şartın gerçekleşip gerçekleşmediği yargılamayı gerektirdiğinden bu bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamaz. O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile İİK.nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.