Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2155 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 21520 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 29.04.2016 tarih ve 2016/10058-12711 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değilse de;Alacaklı tarafından borçlu hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek icranın geri bırakılmasını talep ettiği, mahkemece istemin kabulüne karar verildiği görülmektedir.Takibe konu belgenin düzenlenme tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK'nun 692/5. maddesine göre çekin, kambiyo senedi vasfını taşıyabilmesi için, keşide yeri unsurunu ihtiva etmesi gereklidir. Aynı Kanun'un 708. maddesi gereğince, ibraz süresi çekin keşide edildiği yere göre belirleneceğinden keşide yerinin, hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde açık olarak gösterilmesi gerekir. Aksi takdirde senedin çek vasfında olduğunun kabulü mümkün değildir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 14.12.1992 tarih ve 1992/1-5 sayılı kararına göre, keşide yerinin, hiçbir duraksamaya meydan vermeyecek şekilde anlaşılabilir olması koşulu ile kısaltılmış olarak yazılması mümkündür.Dayanak belgenin, anılan niteliği haiz olmaması halinde ise, seçilen takip yoluna bakılmaksızın bu kez belgenin düzenlenme tarihi itibariyle uygulanması gereken 818 sayılı BK'nun 125. maddesindeki on yıllık zamanaşımı uygulanacaktır. Somut olayda, takip dayanağı çeklerde keşide yerinin “Ant” şeklinde yazıldığı, bu durumda, yukarıda açıklandığı üzere keşide yerinin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek açıklıkta gösterilmediği görülmektedir.Kambiyo senedi niteliği bulunmayan bu senetlerle başlatılıp kesinleşen takipte, İİK'nun 71/2. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi, 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesine göre hesaplanamaz. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibin kesinleşmesi, sözü edilen durumu değiştirmeyeceğinden, olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca on yıl olup, şikayete konu takipte on yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından borçlunun şikayetinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece zamanaşımı şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, istemin kabulü isabetsiz olup, Dairemizce kararın belirtilen nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 29.04.2016 tarih ve 2016/10058 E., 2016/12711 K. sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.