MAHKEMESİ : Eskişehir 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/02/2014NUMARASI : 2012/59-2014/77 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ve alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı şikayetçi borçlu, yetki itirazı ile birlikte, takibe konu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığı, borçlu bulunmadığı, ayrıca senetteki bedelin 45.000 TL iken tahrifatla 145.000 TL haline dönüştürüldüğünü belirterek imzaya ve borca itiraz ettiği, Mahkemece takibe konu senedin tahrifatla 45.000 TL.den 145.000 TL.ye dönüştürüldüğü, bu senetten kaynaklı borcun da ödendiği belirtilerek takibin iptaline hükmedilmiştir. Somut olayda, takip konusu yapılan 145.000 TL bedelli senetteki imzanın, 14.01.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre, borçluya ait olduğu anlaşıldığından borçlunun bu senetten dolayı sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Diğer taraftan bu dosyada alınan 26.06.2013 tarihli bilirkişi raporu ile takip konusu senede ilişkin yürütülen soruşturmada alınan 23.07.2012 tarihli uzmanlık raporunda yazı ve rakamla yazılan 45.000 TL.nin önüne rakamda “1” yazıda ise “yüz” eklenmek suretiyle tahrifat yapıldığı bildirilmiştir. Bu durumda, bononun rakamla ve yazıyla değer belirtilen bölümlerinde tahrifat yapıldığı bilirkişi raporlarıyla saptandığına göre, senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılması gereklidir (HGK’nun 14.05.2003 tarih ve 2003/12-347 E.,2003/345 K. sayılı kararı). Bir başka deyişle imza borçluya ait olduğundan 45.000 TL. yönünden takip yapılmasında yasaya engel bir durum yoktur. İİK.'nun 169/a-1. maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı taktirde mahkemece itiraz kabul edilir. Borçlu, takibe konu bono için 45.000 TL ödediğini ileri sürmüşse de bu husus ispat edilememiştir. Bu nedenle Mahkemece takip konusu yapılan 145.000 TL.nin 100.000 TL.si için takibin durdurulması ile 45.000 TL yönünden takibin devamına karar verilmesi gerekirken takibin tümden iptali doğru değildir. 2- Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;Alacaklının, yukarıda belirtilen, iddiaları borca ve imzaya itiraz olup, Mahkemece İİK.nun 169/a ve 170 maddeleri çerçevesinde inceleme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, somut olayda uygulama yeri olmayan İİK.nun 170/a maddesi dikkate alınarak takibin iptaline hükmedilmesi yerinde değildir. İİK'nun 169/a-6. maddesinde; "Borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde kötüniyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere; takip muvakkaten durdurulmuş ise bu itirazın reddi halinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir" hükmü yer almaktadır. Bu durumda borçlunun borca yönelik iddiası hangi miktarda kabul ediliyorsa, bu miktara göre alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi gerekirken istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun ve alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.