MAHKEMESİ: Ankara 13. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 12/10/2010NUMARASI: 2010/855-2010/1205Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 30.06.2011 tarih, 32400/13743 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Ankara 13.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 12.10.2010 tarih ve 20010/855 E. - 2010/1205 K.sayılı kararının alacaklı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 30.06.2011 tarih ve 2010/32400 E, 2011/13743 K. sayılı ilamı ile temyiz itirazlarının kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Alacaklı vekili 09.08.2011 havale tarihli dilekçesi ile, bozma kararının usul ve yasaya uygun olmakla birlikte maddi hata sonucu Ankara 24. İcra Müdürlüğüne ait başka bir dosya ile ilgili ihtilafı çözen gerekçesinin bozma ilamına yazıldığını, bu nedenle bu maddi hatanın düzeltilerek müvekkilinin dosyasına uygun gerekçenin yazılmasını talep etmiştir.İncelenen tetkik hakimi notlarından söz konusu mahkeme kararının bozulmasına karar verildiği, bu kararın da notlara ekli olduğu ancak, bilgisayara yazımı safhasında maddi hataya dayalı olarak somut olaya uygun düşmeyen başka bir dosyaya ait gerekçenin yazıldığı anlaşıldığından bu maddi hatanın bozma ilamındaki;“Alacaklı şirket tarafından borçlu hakkında Ankara 24.İcra Müdürlüğü’nde başlatılan takip nedeniyle, yazılan talimat üzerine satış işleminin Konya 1. İcra Dairesi’nce yapıldığı, bunun üzerine, şikayetçi borçlu vekilinin İzmir İcra Mahkemesi’ne başvurduğu ve İİK.’nun 134.maddesi gereğince ihalenin feshini talep ettiği görülmektedir. Takip hukukunda yetkiyi belirleyen kurallar İİK.’nun 34.ve 50.maddelerinde düzenlenmiştir. Ne var ki, genel nitelikteki bu hükümlerden ayrı olarak sevkedilen ve olayımızda da uygulanması gereken İİK.’nun 360.maddesi; artırma ve ihaleye ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde, istinabe olunan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesini yetkili kılmıştır. Çünkü, bu gibi uyuşmazlıkların, ihale olunan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde çözümlenmesi zorunludur. İİK’nun 360.maddesindeki yetki kuralı, kamu düzeni düşüncesiyle sevkedilmiş kesin yetki kuralıdır. Mahkemece davaya bakmaya yetkili olunup olunmadığı hususu kendiliğinden (re’sen) değerlendirilmelidir (HGK’nun 21.12.2005 tarih ve 2005/12-714 E.2005/765 K.sayılı kararı). O halde, mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası incelenip yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir”. Bölümünün ilam metninden çıkartılarak yerine;“4857 Sayılı İş Kanunu'nun 36/3 maddesi gereğince, anılan kanun maddesinin birinci fıkrasında belirtilen müteahhitlerin bu işverenlerdeki her çeşit teminat ve hakedişleri üzerinden yapılacak her türlü devir ve el değiştirme işlemleri veya haciz veya icra takibi bu işte çalışan işçilerin ücret alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra kalan kısım üzerinde hüküm ifade eder.Somut olayda; borçlu şirket hakkında Ankara 13. İş Mahkemesi'nin 30.12.2009 tarih ve 2008/13 Esas 2009/1101 Karar sayılı ilamı ile başlatılan icra takibinde üçüncü kişi Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'na gönderilen İİK'nun 89/1 maddesi hükmü gereğince birinci haciz ihbarnamesine verilen 16.02.2010 tarihli cevapta, imtiyazlı işçi alacağı sıralama talebinin değerlendirilerek öncelikli sıraya alındığı belirtilmiş, takip dosyasına gönderilen paranın ödenmesi talebi ise icra müdürü tarafından reddedilmiştir. Ücret alacağı olan işçilerin, her hak ediş dönemi için ücret alacaklarının üç aylık tutarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra kalan bakiye kısım üzerinden haciz işlemi yapılabileceğinden icra müdürünün paranın tamamının ödenmemesine yönelik işlemi isabetsizdir.Bu durumda "mahkemece, Başbakanlık Toplu konut İdaresi Başkanlığı'nca gönderilen paranın alacaklıya ödenip ödenmeyeceği yukarıda belirtilen kanun hükmüne göre değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir" şeklinde yazılmak suretiyle düzeltilmesine yönünde karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ :Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 30.06.2011 tarih ve 2010/32400 E. - 2011/13743 K.sayılı bozma kararımızın kaldırılmasına, yukarıda belirtilen gerekçe ile İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.