Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21200 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 18352 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: İzmir 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 23/06/2006NUMARASI: 2005/377-373Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :4833 sayılı 2003 yılı mali Bütçe Kanunu’nun 51/t maddesi ile 5027 sayılı 2004 yılı Bütçe Kanunu’nun 49/o ve 5277 sayılı 2005 yılı Bütçe Kanunu’nun 37/e maddelerindeki faiz oranları genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerin ilama bağlı borçları hakkında uygulanır (HGK’ nun 01.12.2004 tarih, 2004/12-667 E, sayılı kararı). Somut olayda, borçlu .......................... ilama bağlı borç için takip edildiğine göre, yukarıda yer alan açıklamalar dikkate alındığında faiz hesaplamasının anılan maddelerde öngörülen oranlara göre yapılması zorunludur.İlamlı alacağın niteliği kamulaştırma bedelinin arttırılması sonunda hükmedilen bedel olduğundan, kararın kesinleşmesinden önceki dönem için faiz hesabı yukarıdaki ilkelere göre yapılacak, kararın kesinleşmesinden sonraki dönem için ise faiz, Anayasanın 46/son maddesine göre belirlenecektir.(HGK.nun 22.06.2005 tarih ve 2005/12-384 sayılı kararı)2003 y??lı Bütçe Kanunu’nun 50/t maddesi, Anayasa Mahkemesi’nin 22.01.2004 tarihli kararı ile iptal edildiği için bilirkişi tarafından hesaplamanın reeskont oranına göre yapılması zorunludur. Ayrıca, 2005 yılı Bütçe Kanunu’nda yer alan 37/e maddesi 5335 sayılı yasa ile yürürlükten kaldırılmıştır. Bu yasanın yürürlük tarihi olan 01.05.2005 tarihinden sonrası için Bütçe Kanunu’ndaki faiz oranı yerine 3095 sayılı kanunun değişik 1. maddesindeki faiz oranı uygulanacaktır.Bu durumda, hesaplamada 2004 yılı için reeskont oranına göre sonuca gidilmesi yasaya aykırı bulunmaktadır.Mahkemece, bilirkişiden yukarıdaki kurallara göre ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, kararın infaz edilecek bölümü hüküm fıkrası olmasına rağmen kısmen kabul edilen itiraz miktarının burada açıkça yazılmaması ve HUMK.nun 388.maddesine aykırı davranılması da doğru görülmemiştir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),14 11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.