MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı banka tarafından genel kredi sözleşmesi, ipotek akit tablosu ve hesap kat ihtarına dayalı olarak borçlular hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlandığı, örnek (6) numaralı icra emrinin 05.02.2014 tarihinde borçlu ...’a tebliği üzerine, adı geçen borçlunun icra mahkemesine yaptığı 10.02.2014 tarihli başvuruda, sair şikayetleri ile birlikte takipte talep edilen asıl alacak miktarına, faize ve faiz oranına itiraz ettiği görülmektedir.İpotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye İİK'nun 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için Türk Medeni Kanunu'nun 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekmektedir. Bir başka ifadeyle, söz konusu düzenleme gereğince, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü şahsa ihbar yapılmadıkça, onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi başlatılamaz. Kredi asıl borçlusunun kendisine noter aracılığı ile gönderilen hesap özetine 8 gün içinde itiraz etmemesi halinde ihtarda belirtilen miktar kesinleşir ve bu durumda itiraz nedenlerinin İİK. nun 149/a ve 33.maddelerinde öngörülen koşullara göre kanıtlanması zorunlu hale gelir.Somut olayda, asıl borçlu tarafından kat ihtarına itiraz edilmediği anlaşılmakla, İİK.nun 150/ı maddesi gereğince hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmiş olup, borçlu alacak miktarına yönelik iddiaları icra mahkemesinde ileri süremez ise de; İİK.nun 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 33/1-2 maddesine göre itfa ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep edebileceği gibi, takipte istenilen miktarın ihtarnameye uygun olmadığını ve itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlu şirketin temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarını, ayrıca işleyecek faiz oranını şikayet konusu yapabilir.O halde, mahkemece, öncelikle takipte talep edilen asıl alacak miktarının, ihtarnamede istenen ve itirazsız kesinleşen 397.888,56 TL olarak düzeltilmesine ve borçlunun işleyecek faiz oranına ilişkin şikayeti hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken ihtarnameye itiraz olmadığından bahisle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.