MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK'nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından borçluların bu yoldaki isteğinin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi:2-Alacaklı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde; borçlular tarafından sair itiraz ve şikayet nedenleri ile birlikte takip konusu bonolardan birisinin alacaklı ile aralarında yapılan sözleşme uyarınca teminat senedi olarak, diğer senedin ise yapılacak iş avanslarına ilişkin olarak verildiği ileri sürülerek takibin iptalinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulü ile itiraz eden borçlular yönünden takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, teminat senedi iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğunun senet üzerine konulmuş bir kayıtla ya da takip dayanağı senedin tanzim ve vade tarihi ile miktarı belirtilmek suretiyle açık atıf yapan bir sözleşme ile ispatlanması gerekir. Somut olayda, borçlunun itirazına dayanak yaptığı 30.11.2007 tarihli alt yüklenicilere ait sözleşmede takip dayanağı bonolara vade tarihi belirtilmek suretiyle yapılmış bir atıf bulunmadığı gibi, takip dayanağı iki adet bono olmasına rağmen anılan sözleşmenin 11.1.1. maddesinde sadece bir senetten bahsedildiği görülmektedir. Sözleşmenin tarafları ile alacaklı ve borçlunun aynı olması ve miktarın tutması, senetlerin anılan sözleşme kapsamında verildiğini kabule yeterli değildir. Mahkemece teminat senedi olduğunun kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçluların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.