Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21113 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10126 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz nedenleri yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçluya 16.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 31.10.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek, tebliğ tarihinin 31.10.2014 olarak düzeltilmesini istediği anlaşılmaktadır.Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2l/2.maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, "Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması"na dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından anılan şekilde şerh verilmeden salt "mernis adresi" ibaresine dayanılarak, dağıtıcı tarafından 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamaz.Öte yandan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir (H.G.K. 25.01.2006 Tarih ve 2005/2-772 E. 2006/17 K.). Usulsüz tebliğ şikayeti İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yasal yedi günlük süreye tâbi olup, bu sürenin başlangıcı usulsüz tebliğin öğrenildiği tarihtir. Somut olayda, ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat evrakında sadece adresin başında “mernis adresi” ibaresinin yazılı olduğu, bu şerh dışında “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese TK'nun 21/2.maddesi uyarınca tebligat yapılacağına dair meşruhat” bulunmadığı, arkadaki şerhe göre de T.K'nun 21/2.maddesi gereğince yapılan tebligatın bu hali ile usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin tebligatın usulüne uygun olduğu yönündeki gerekçesi yerinde değildir.Ancak alacaklı vekili cevap dilekçesinde, ...İcra Mahkemesi'nin 2014/869 esas sayılı dosyasında bulunan dava dilekçesinin 6.bendinde şikayet konusu edilen ...İcra Müdürlüğü'nün 2014/6168 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığından bahsettiklerini ve dava dilekçesinin 22.09.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, bu nedenle borçlunun takipten kendisinin bildirdiği tarihten daha önce haberdar olduğunu ileri sürdüğü, mahkemece şikayetin yasal yedi günlük sürede olup olmadığının tartışılmadığı görülmektedir.O halde; mahkemece, usulsüz ödeme emri tebligatına ıttıla tarihinin tespiti açısından alacaklı vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar değerlendirilerek, borçlunun usulsüz olarak yapılan ödeme emri tebliğ işlemine muttali olduğu tarihin tespitiyle, şayet muttali olma tarihine göre icra mahkemesine yapılan şikayetin yasal yedi günlük süre içerisinde olduğu kabul edilirse; şikayetin kabulüne, aksi takdirde istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.