İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İnegöl İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/01/2015NUMARASI : 2013/476-2015/2Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı taraf, borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı alarak çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatmış, borçlu vekili 16.12.2013 tarihli icra mahkemesine başvurusunda; ihtiyati haciz kararı alınmasından itibaren ödeme emri tebliğ edilmediğini bu nedenle, ihtiyati haczin kendiliğinden kalktığını, çekteki imzanın kendisine ait olmadığını, ödeme emri tebliğ edildiğinde imza inkarı ile dava açacağını ileri sürerek ihtiyati haciz kararı ile tüm hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemeye sunduğu 30.12.2013 tarihli davanın ıslahı başlıklı dilekçe ile de, senette ciranta olarak yazılı adının ve altındaki imzanın kendi eli ürünü olmadığını ileri sürerek şikayet mahiyetindeki davayı takibin iptali davası olarak değiştirmiş, mahkemece, yasal sürede imzaya itirazda bulunduğu kabul edilerek Adli Tıp Kurumu'ndan alınan rapor doğrultusunda İİK'nun 170.md gereği takibin durdurulmasına karar verilmiştir.Borçlunun 16.12.2013 tarihli şikayet dilekçesinde, açıkca imzaya itirazı olmayıp, aksine ödeme emrinin tebliği ile imza inkarına dayalı dava açacağını beyan emiştir. Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı gibi, HMK.nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve dava prosedüründe tatbiki mümkün olan ıslah müessesesinin imzaya itiraz hakkında uygulanma olanağı yoktur.O halde, mahkemece, şikayet dilekçesinde ileri sürülen hususlar ile bağlı kalınarak sonuca gitmek yerine, şikayet dilekçesinde açıkca imzaya itiraz bulunmamasına rağmen imza incelemesi yapılarak sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.