Mahalli mahkemesinden verilen mahkeme kararının müddeti içinde tem-yizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında yapılan icra takibinde, alacaklı Acıpayam Asliye Hukuk Mahkemesinde tasarrufun iptali davası açmış ve 7463 parselde kayıtlı taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesi sonucunda anılan ilama dayalı olarak 3. kişi adına tapuda kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulmuş, borçlu ve taşınmaz maliki üçüncü şahıs meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmuşlardır. Şikayetin yasal dayanağı olan, llK.nun 82/12. maddesi uyarınca "borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceğinden" meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı borçluya ait olup, icra takibinde borçlu sıfatı olmayan tasarrufun iptali ilamının davalısı 3. kişinin şikayet hakkı yoktur. Öte yandan, llK.nun 283/1. maddesine göre "davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yolu ile, hakkını almak yetkisini elde eder ve davanın konusu taşınmazsa, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir. "Satış ile 3. kişiye geçen mülkiyet tasarrufun iptaline karar verilmesi ile borçluya geri dönmez. Yalnızca, alacaklıya 3. kişiye ait taşınmaz üzerine haciz koydurarak sattırmak suretiyle alacağını tahsil imkanı verir. Hacze dayanak yapılan tasarrufun iptali ilamında da anılan yasa hükmünde uygun olarak yalnızca satış işleminin iptaline karar verilmekle ye-tinilmiş olup 3. kişi adına olan tapu kaydının iptali ile borçlu adına tesciline dair bir hüküm kurulmamıştır. Bu nedenle taşınmazın mülkiyeti 3. kişiye ait olup, borçlunun kendisine ait olmayan taşınmaz üzerine konulan haciz nedeniyle llK.nun 82/12. maddesine dayalı olarak haczedilmedik şikayetinde bulunması mümkün değildir. O halde Mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek istemin kabulü isabetsizdir. Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle IİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 8.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.