Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21087 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11025 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından borçlu şirketler aleyhine aynı ipoteğe dayalı olarak önce ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/7610 E. sayılı takip dosyası ile daha sonra da eksik hesaplandığı iddia olunan alacak için ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/ 5770 E. Sayılı dosyası ile rehne konu (2) adet taşınmaza ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine başlandığı, borçlu şirketler tarafından, iş bu şikayet konusu dosya ile sonradan başlatılan ... İcra Müdürlüğü dosyasının mükerrer nitelikte olduğu iddiasıyla takibin iptalinin talep edildiği, mahkemece mükerrer takip iddiası yerinde görülmeyerek, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda takipte talep edilen asıl alacağın kısmen iptaline karar verildiği, kararın alacaklı tarafça temyiz edildiği görülmüştür. Öte yandan daha önce açılan ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/7610 E. sayılı takip dosyası bakımından da borçluların icra mahkemesine başvurarak borcun tamamına ve ferilerine itirazda bulundukları, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/423 E. 2015/138 K. sayılı kararı ile bilirkişi raporu doğrultusunda işlemiş faizin kısmen iptaline, fazlaya dair istemin reddine karar verildiği, bu kararın da alacaklı tarafça temyiz edildiği anlaşılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nda hüküm bulunmayan hallerde, bu kanuna aykırı düşmediği ölçüde, genel nitelikte olan Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri icra takipleri hakkında da uygulanabilecektir. 6100 sayılı HMK'nun 166/1. madesinde; “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda her iki takip dosyasının taraflarının aynı olduğu, takibe konu ipoteklerin aynı borç için verildiği, ikinci takip dosyası ile ilk takipte eksik hesaplanan alacağın takibe konulduğunun iddia edildiği, dolayısıyla ilk takip dosyası için yapılan şikayet dosyasında yapılacak hesaplama sonucunda hükmolunacak miktarın, diğer takip dosyası ile ilgili olarak yapılan şikayet dosyasındaki hesaplamayı da etkileyeceği, bu durumda dosyaların aralarındaki fiili ve hukuki irtibat nedeniyle birleştirilerek hükme bağlanmalarının zorunlu olduğu görülmektedir. O halde mahkemece, her iki takip dosyasına karşı yapılan şikayet dosyaları birleştirilerek, iddialar konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dosyalar ayrı ayrı yürütülüp, birbirinden bağımsız bilirkişi raporları alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.