Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21057 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 18141 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: İstanbul 9. İcra MahkemesiTARİHİ: 26/04/2007NUMARASI: 2006/1274-2007/394Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile borçlu “L..... Petrol Ürünleri ve Demir Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.” hakkında icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine adı geçen vekilinin yasal sürede icra mahkemesine başvurarak bonodaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece takip dayanağı bononun keşidecisinin L. Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. olduğu halde icra takibinin L..... Petrol Ürünleri ve Demir Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. hakkında yapıldığı gerekçesi ile İİK. nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Borç altına sokulan bir işlemde TTK’ nun 544. maddesi gereğince limited şirketlerde şirketin unvanı ile birlikte yetkililerinin imzalarının bulunması gerekir. Ayrıca aynı yasanın 322. maddesine göre de şirket adına imza yetkisi olanlar, şirketin unvanını ilave etmeye mecburdurlar. Takip dayanağı bononun keşideci kısmında anılan yasa hükmüne uygun olarak borçlu şirketin ünvanı yazılıdır, Şirketin ünvanındaki “Demir” sözcüğünün eksik yazılmış olması ünvanın diğer kısımlarını tam olarak yazılmış olması nedeniyle ve borçlu şirketinde keşide yerinde yazılı şirketin kendileri olmadığına ilişkin bir itirazının bulunmaması karşısında takibin iptali sonucunu doğuracak bir eksiklik olarak görülemez. O halde Mahkemece, borçlunun imzaya itirazının yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/11/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.