Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20994 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19755 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Şikayetçinin, icra mahkemesine başvurusunda, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 429, 369, 283, 654, 355, 351, 548, 252, 409, 257, 469, 590, 201, 256, 203, 354, 395, 171, 385, 241, ve 440 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin ihalelerin feshini talep ettiği, mahkemece, şikayetin reddi ile şikayetçi borçlu aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedildiği görülmektedir. İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Somut olayda, ihale konusu taşınmazlardan 654, 252, 257, 469, 590, 256, 203, 395 ve 241 parsel sayılı taşınmazların satış bedellerinin, muhammen bedellerinin üzerinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, yukarıda anılan yasa maddesi uyarınca, bu taşınmazlar yönünden zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur. Mahkemece, yukarıda anılan taşınmazlar yönünden istemin bu nedenle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden mahkeme kararı sonucu itibariyle doğrudur. Ancak, İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde; işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. Buna göre, şikayetçinin 654, 252, 257, 469, 590, 256, 203, 395 ve 241 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin ihalenin feshi isteminin, zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddi gerektiğinden, mahkemece, bu taşınmazlar yönünden şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 30.12.2015 tarih ve 2015/812 E., 2015/1048 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 2. paragrafında yer alan “Davacının ihale bedeli üzerinden %10 para cezası ile cezalandırılmasına” şeklindeki cümlenin karar metninden çıkarılmasına, yerine “Davacının, İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca, ihalenin feshi istemi esastan reddedilen 429, 369, 283, 355, 351, 548, 409, 201, 354, 171, 385 ve 440 parsel sayılı taşınmazların ihale bedelleri toplamı olan 861.700 TL'nin yüzde onuna karşılık gelen 86.170 TL para cezası ile cezalandırılmasına” cümlesinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.