MAHKEMESİ: Ankara 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 30/04/2008NUMARASI: 2008/87-2008/475Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Takip dayanağı bonoda keşideci ile lehdarın aynı kişi olduğu itirazında bulunulmaktadır. TTK’ nun 585. maddesi hükmüne göre, poliçe keşidecinin emrine yazılı olabileceği gibi bizzat keşideci üzerine veya bir üçüncü şahıs hesabına da keşide edilebilir. Ancak TTK.nun 690.maddesi aynı yasanın 585.maddesine yollama yapmadığından anılan madde bonolar için uygulanamaz. Bir kimse poliçelerde olduğu gibi kendi emrine bono tanzim edemez.Bir başka anlatımla bonoyu tanzim eden, kendisini lehtar göstererek bono düzenleyemez. Zira, poliçedeki keşideci ile bonodaki keşideci aynı konumda olmayıp; poliçede kabul eden muhatap, bonodaki keşideci durumundadır. Eğer böyle bir şeyi mutlaka istiyorsa, bu hususu poliçe düzenlemek sureti ile gerçekleştirebilir. Bu durumda, takip dayanağı belge, bono niteliğinde olmadığından, alacaklının anılan senede dayanarak kambiyo senetlerine mahsus yol ile takip yapması mümkün değildir. Bu halde Mahkemece takibin iptaline karar verilmesi gerekir. (İİK.nun 170/a maddesi hükmü) Ancak takip alacaklısı senet hamili S. A.. 30.4.2008 tarihli duruşmada; lehdar ile keşidecinin aynı kişi olmadıklarını, farklı kişiler olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Bu durumda icra mahkemesince lehdar ile keşidecinin aynı kişi olup olmadıklarının yöntemince tesbit edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile takibin iptaline dair hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.