Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20942 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 4965 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Kadıköy 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 27/04/2009NUMARASI: 2009/19-2009/459Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.nun 88/1.maddesi hükmüne göre, haczedilen paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu kabil senetlerle altın, gümüş ve diğer kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder. Takip borçlusunun bir üçüncü kişideki alacağı, hamiline ait bir senede veya poliçe ve sair cirosu kabil bir kıymetli evraka dayanmakta ise, bu kıymetli evrak taşınır mallar gibi İİK.nun 88/1.maddesi hükmüne göre haczedilir(Kuru, Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı sh:373). Haczolunan kıymetli evrakın icra müdürlüğünce muhafaza altına alınması zonuludur. Borçlunun kıymetli evraka bağlı olmayan, yani hamiline ait olmayan ve cirosu kabil bir senede bağlı bulunmayan alacakları ise İİK.nun 89.maddesi kapsamında haczedilir. Somut olayda, alacaklının talebi üzerine Ankara 8.İcra Müdürlüğünün 2008/448 talimat sayılı dosyası üzerinden Halkbank Köroğlu Şubesine tahsil için verilen bono fiilen haczedilerek muhafaza altına alınmıştır. Haczedilen bonoda, keşidecinin K.-C.adi ortaklığı, lehtarın takip borçlusu E....Ltd., 1.cirantanın M. G.Ltd, 2.ve son cirantanın D. AŞ.olup, bu şirket tarafından tahsil için bononun bankaya verildiği görülmektedir. Şikayetçi D.A.Ş.nin icra mahkemesine verdiği şikayet dilekçesinde, haczolunan bonoda ciranta konumunda oldukları, takip borçlusunun ise lehtar ve kendi borçluları olduğu, senedin tahsil için banka şubesine verildiği senedin, borçlunun alacağı ile bir ilgisinin bulunmadığı iddia edilerek senet haczinin iptali talep edilmiştir. Yukarıda belirtilen ilkelerde de vurgulandığı üzere, cirosu kabil senedin İİK.nun 88.maddesi hükmüne göre fiilen haciz ve muhafa altına alınması hukuka uygundur. 3.kişinin Kadıköy 4.İcra Müdürlüğüne yaptığı haczin iptali talebinin istihkak iddiası olarak yorumlanıp bu iddianın alacaklı ve borçluya tebliğine ilişkin 30.12.2008 tarihli icra işlemi de isabetli görülmüştür. HUMK.nun 33.maddesi uyarınca hukuki tavsif hakime ait olup şikayetçinin istemi istihkak davası niteliğinde olduğundan, mahkemece istihkak davası prosüdürüne göre istemin sonuçlandırılması gerekirken, başvurunun şikayet olarak tavsif edilerek sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.