Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 20733 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 25996 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ : İstanbul 17. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/07/2010NUMARASI : 2009/1093-2010/842Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memuruna imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmü yer almaktadır. Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinin birinci fıkrasında; “Muhatap veya adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir.” hükmü öngörülmüştür. Tüzüğün bu maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, bunu tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Muhatabın tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak; maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir. Somut olayda borçluya ödeme emrinin, Muhattabın tevziat saatlerinde adresinde bulunmadığı komşusu A.T. imzada imtina edip şifai beyanına göre muhatabın “piyasada olduğu” tespit edilerek, ilgili mahalle muhtarlığına 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre 07.03.2009 tarihinde tebliğ edildiği, aynı komşuya haber verilerek 2. nolu formülün kapısına yapıştırıldığı görülmektedir.Tebliğ memurunca Tüzüğün 28. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak muhattabın adreste bulunmama nedeni sorulmuş beyanda bulunan komşunun imzada imtina etmesi nedeniyle bu hususta belirtilerek; muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği tevsik edilerek Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre uslüne göre tebligat işlemini gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır.Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle borçlunun ödeme emrinin tebliği işleminin usulsüzlüğü şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 31.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.