MAHKEMESİ: Mersin 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 17/12/2010NUMARASI: 2009/1142-2010/1194Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklının takibine dayanak yaptığı Mersin 2. Aile Mahkemesi’nin kararı ile müşterek çocuklar için aylık toplam 300 TL. nafakaya hükmedildiği anlaşılmaktadır. Borçlu her ay 300 TL ve iki defa da ikişer aylık olmak üzere 600 TL’yi alacaklının banka hesabına yatırdığını belirterek takibe itiraz etmiştir. Mahkemece, Dairemizin önceki içtihatları doğrultusunda inceleme yaptırılarak, ödeme belgelerinde "nafakaya ilişkindir" kaydını taşımadığı nazara alınarak yazılı şekilde sonuca gidildiği görülmektedir. Ancak Dairemizce oluşturulan yeni içtihat gereğince borçlunun, somut olayda da gözlendiği gibi birbirini takip eden tarihlerde ödemeler yaptığı ve yapılan bu ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair bir açıklama olmasa bile, ödenen miktar nispetinde nafaka borcundan kurtulacağının kabulü gerekmektedir. Zira işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun, yaptığı ödemelerin, bu borç dışında, ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olmaktadır. Kaldı ki, zorunlu olsa dahi, nafaka borcu da nitelik itibariyle temelde ahlaki bir ödemedir. Açıklanan nedenlerle Dairemizce içtihat değişikliğine gidilmiş ve yukarıda belirlenen ilkeler kabul edilmiştir. Somut olayda taraflar arasındaki 20.10 2006 tarihli boşanma anlaşmasında, nafakanın alacaklının banka hesabına yatırılacağına dair kabulleri de gözardı edilmemelidir. Ayrıca alacaklı icra mahkemesine sunduğu 21.05.2010 tarihli dilekçesi ile eylül ve ekim 2009 ayları nafakalarını aldığını beyan etmiştir.Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, borçlunun, alacaklının banka hesabına yaptığı ödemelerin (alacaklı tarafça açıkça nafaka dışındaki bir alacağa ilişkin olduğu ispat edilmediği sürece), nafaka borcuna mahsuben yapıldığının kabulü gerekeceğinden, yeniden alınacak ek rapor sonucunda oluşacak duruma göre bir karar vermekten ibarettir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.