Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2050 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 23797 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Afyonkarahisar 2. İcra MahkemesiTARİHİ: 26/01/2007NUMARASI: 2006/75-2007/12Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı Ş.A. vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibine başlandığı, borçlu A..O..Y..e örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine adı geçenin yasal 5 günlük süreden sonra İcra Mahkemesine başvurarak, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ileri sürdüğü ve icra dairesinin yetkisine ve borca itirazlarını bildirdiği anlaşılmaktadır. İcra mahkemesine yapılan başvuru İİK. nun 16.maddesine dayalı tebliğ işlemine yönelik şikayet ve İİK. nun 169/a maddesine dayalı yetkiye ve borca itirazdan ibaret olup, yasal hasım icra takibinin alacaklısı olan Ş.. A..’dır. Takip dayanağı bononun lehdarı olan M..S..’ın icra takibinde alacaklı sıfatı bulunmaması nedeniyle bu davada hasım olarak gösterilmesi gerekmeyeceği gibi yasal olarak da mümkün değildir. O halde taraf teşkili açısından bir eksiklik bulunmayıp mahkemece borçlunun şikayet ve itirazının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bononun lehdarı olan Mehmet Saçan’ın tebligata esas adresinin araştırılması için borçluya kesin süre verilmek suretiyle ve kesin süreye riayetsizlik nedeni ile itirazın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.Kabule göre de; kesin süreye riayetsizlik nedeni ile davada hasım olarak gösterilen M..S..yönünden itirazın reddi ile yetinilmesi yerine itirazın tümden reddi doğru değildir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.